Saçlarımı tarayan rüzgâr oldu, nefesin;
Sarı çiçekte parladı, masum bakışların…
Buharlaşıp, bulutlara karıştı gözyaşın
Ve yağmur olup, tenimi yıkadı ansızın…
Bin dokuz yüz altmışların ilk yarısı...
Paşabahçe'nin tek yazlık sineması;
Bitişiğinde, Tevfik Paşa Yalısı.
Arada duvar ve defne yaprakları;
Zaten duvar üstü de cam kırıkları...
Sanki eksik bir şeyler kaldı; bitiremedim…
Neydi ki? Düşün-düşün, bir türlü bulamadım.
Belki, yarım kalmış-sararmış o dizelerim;
Belki de, hayatımdaki o kararsız dilim…